24 MART 2022 PERŞEMBE
Gezi Rehberi Karadeniz

Samsun Şehir Rehberi

Samsun Şehir Rehberi

Karadeniz Bölgesinde yer alan Samsun, doğal tarihi ve kültürel zenginlikleri, deniz, kara, hava, demiryolu ulaşım olanakları ile bölgenin turizm potansiyeli en yüksek kentlerinden biridir. Anadolu'nun savunulmasını planlamak amacı ile Atatürk'ün 19 Mayıs, 1919'da gelmesi ile Samsun, Türk İstiklal Savaşı'nın başladığı yer olma özelliği ile önemini her zaman korumuştur.

GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 9.579 km²

 Nüfus:
1.158.400 (1990)

 İl Trafik No:
55

İLÇELER:

Samsun ilinin ilçeleri; Alaçam, Asarcık, Ayvacık, Bafra, Çarşamba, Havza, Kavak, Ladik, Ondokuzmayıs, Salıpazarı, Tekkeköy, Terme, Vezirköprü ve Yakakent'tir.

Alaçam: Samsun'un 78 km batısında bir sahil kasabasıdır. İlçenin Geyikkoşan sahili, temiz kumsalı, çınar, kavak ve taflan ağaçlarından oluşan koruluğu ile denize girmek için idealdir.

 Asarcık:
İl merkezine 44 km. güneyinde yer alır.

İlçede bulunan Gökgöl Cami (1180) ahşap cami mimarisi tarzına güzel bir örnek teşkil etmektedir.

Bafra: İl merkezine uzaklığı 51 km.dir. İlçedeki kaya mezarları, camiler, hamamlar ve çeşmeler görülmeye değer eserleridir.

Çarşamba: İl merkezine uzaklığı 37 km.dir.

İlçede ilk Tunç çağı yerleşmeleri olan Tepecik, Kilise Tepe, Tünbü Tepe höyükleri tespit edilmiştir. 1206 yılında yapılan Göğceli Cami Anadolu ahşap mimarisinin en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır. Caminin en önemli özelliği hiç çivi kullanılmadan yapılmış olmasıdır.

Havza: İlçenin Samsun'a uzaklığı 86 km' dir.

İlçede termal turizm de önemli bir yere sahiptir. İlçede yapılan arkeolojik araştırmalar sonucu çok sayıda höyük ve tümülüs saptanmıştır.

 Ladik:
İlçenin Samsun'a uzaklığı 82 km.dir.

İlçe merkezine 10 km. uzaklıktaki Hamamayağı (Ladik) kaplıcasının suyu Türkiye'deki birinci dereceden önemli ve öncelikli kaplıca suyu olarak belirlenmiştir.

Ondokuzmayıs: İl merkezine 33 km uzaklıktadır. Nebyan ormanları ve çevresi doğal güzelliğinin yanı sıra ilçede yapılan yayla şenliklerine de mekan oluşturur. Bölgenin en temiz denizi ve kumu ilçenin Yörükler mevkiindeki sahilinde yer alır.

Kavak:

 

TARİHİ: 

Kavak ilçesinin tarihi oldukça eskidir. İlçe merkezinin kuzeyine kalan kaledoruğu Höyüğünde 1942 yılında yapılan araştırmalarda M.Ö. 3500- M.Ö. 2000 yıllarına ait eserlere rastlanılmıştır. Bu verilere göre Kavak İlk Tunç Çağından bu yana yerleşim yeridir. Kaledoruğu höyüğünde Genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler rastlanması ise bu yerin hem yerleşim özelliğini, hem de burada yerleşim sürekliliğini göstermektedir.

Hititlerin egemenliğinden sonra Kavak, M. Ö. 1200'lerde Friglerin, M.Ö. 7. yy. da Milletlilerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö. 333 yılında Pontusların elinde olan Kavak'a daha sonra Romalılar hakim olmuştur.

Daha önce Yahudiliği tanıyan halk, I.yy da İsanın havarilerinden AzizAndre ve Pier'in bölgeye gelmesiyle Hıristiyanlıkla tanışmıştır. Müslümanlar Abbasiler döneminde (750-1258) Malatya-Tokat üzerinden Karadeniz kıyılarına uzandılar ve İslam dinini burada tanıttılar.

1071 Malazgirt Savaşından sonra Selçuklular döneminde Rükneddin Süleyman'ın Tokat meliki olduğu zaman bölge Selçukluların eline geçti.

Osmanlılar döneminde ise Yıldırım Beyazıt Han Anadoluda birliği sağlamak için bölgeyi İsfendiyaroğullarından almıştır.

1418 Çelebi Mehmet döneminde ilçe tamamen Osmanlıların eline geçti. Kavak'ın bundan sonraki tarihi Osmanlı tarihi içinde gelişimini sürdürmüştür.

1518 tarihli bir Osmanlı Tapu defterinde Kavak'ın Samsun Sancağına bağlı bir karye (köy) olduğu görülmüştür. 1839 yılında merkez ilçeye bağlı bucak olmuştur. 1934 yılında da Bucak teşkilatı ilçe Teşkilatına çevrildi.

SOSYO-EKONOMİK YAPISI: 

Kavak ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım alanında en çok buğday, mısır, yulaf, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. Ayrıca, şekerpancarı, tütün, patates ekimi de yapılmaktadır.

Yüksek kesimlerdeki köylerde yaşayan halkın geçim kaynağı ise büyük ölçüde orman ürünleridir.

İlçede sanayi ise genellikle kireç, tuğla ve kiremit üretimi şeklinde gelişmiştir. KÖY-TUR A.Ş. Tavuk Üretim Tesisleri de ilçedeki önemli ekonomik kuruluşlardandır.

ULAŞIM :

Kavak Orta Karadeniz'i İç Anadoluya bağlayan Samsun-Ankara Devlet Karayolu üzerindedir. Samsun'a uzaklığı 51 km. olan ilçeye ulaşım kolayca sağlanabilmektedir.

TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ:

Kaledoruğu Höyüğü: 1942 yılında Müzeler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından ön kazı yapılmış, sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Burasının Bakırçağında önemli bir yerleşim yeri olarak, kullanıldığı, Hititlerin yayılma ve genişleme dönemlerinde de stratejik konumu nedeniyle Amasya-Samsun yolunu denetleyebilmek için bir nevi garnizon olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. İlk kazı çalışmalarında Geç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi kalıntılarına rastlanmıştır.

Taş Han (Çakalı Hanı) : Eski Ankara- Samsun yolu üzerinde Çakallı mevkiinde bulunan hanın Selçuklu yapısı olduğu anlaşılmaktadır.

Bekdemir Köyü Cami: tamamen ahşap malzemeden yapılmış olup, içerisinde kök boyalı süslemeler vardır. Çevresinde daha önceden bir medrese olduğu bilinmektedir.

Çakallı Köprüsü: Çakallı mevkiinde Çakallı çayı üzerine kurulmuş olan köprü iki gözlüdür.

YEMEKLER:

Kavak yöresinin en meşhur yemeği kaz etiyle yapılan selittir. Kazın eritilen yağına batırılmış yufkalarla içinde kaz eti bulunan bulgur pilavı birlikte yenir.

Salıpazarı:

Terme ve Çarşamba ilçelerinde Alanyaykın, Düzköy ve Bereket köylerinin birleşmesiyle 1973 yılında Belediye olmuştur. 1987-88 yıllarında da ilçe teşkilatı kurularak Samsun'a bağlanmıştır.

I. Dünya savaşından önce yörede Türk köylerinin yanında Rum, Ermeni ve Gürcü nüfusunun yaşadığı bilinmektedir. I. Dünya savaşı sırasında özellikle Ermeni çeteleriyle Türk halkı arasında çatışmalar yaşanmıştır. Ancak; Türk halkının mücadelesi sonunda Ermeniler bölgeyi terketmek zorunda kalmıştır.

 ULAŞIM:

Samsun'dan Salıpazarına ulaşım Çarşamba ve Terme ilçeleri üzerinden olmaktadır.

TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ:

Garpu Kalesi: Cevizli - Konakören köyleri arasında yeralmaktadır. M. Ö. 7. yy'a ait olduğu ileri sürülmektedir. Bir rivayete göre Amazonlara aittir. Klasik anlamda bir kaleye benzememektedir. Giriş kapısı kayadan oyularak, yukarı çıkma merdivenler ise kayaları yontmak suretiyle yapılmıştır. Kalede üzeri taşla kapatılmış iki kuyu bulunur.

YEMEKLER:

İlçenin kendine özgü yemek çeşitleri vardır. Bunlardan bazıları kısaca anlatıldıkları gibi yapılmaktadır. Zagi Yani: Koyun eti, un, pirinç, tere - yağı, ceviz, höğmen, çorotu, safran, pul biber, sarımsak karıştırılarak yapılır. Makaktu: Taze fasulye, ceviz, yeşilkinzi, sarımsak, koruk, irhan gibi malzemelerle yapılır. Bileki Ekmeği: Mısır unu kaynar su ile yoğrulup üzerinde defne ve tahnal yaprakları serilir ve öylece pişirilir. Çerkez Pastası: Mısırunu, süt, yumurta ve tereyağı ile pişirilip, üzerine et kavurması konularak yenir.

Tekkeköy:

Tekkeköy ve civarında yapılan araştırmalar sonucunda paleolitik dönemden itibaren yerleşimin varolduğu öğrenilmiştir. Tekkeköy'ün hemen güneyinde yer alan bu yerleşim M.Ö. 600.000 - 10.000lere tarihlenmektedir.

İlçedeki araştırmalarda Hitit dönemine ait katmanlara rastlanmıştır. Friglere ait kalıntılar da bulunmuştur. Yöre M.Ö. 3.yy ortalarında Pontus devletinin sınırları içine girmiş, daha sonra sırasıyla Roma, Bizans ve Anadolu Selçuklu devletinin eline geçmiştir.

Selçuklular Anadoluya geçmeye başladığı zaman Bizans devletinin egemenliği altında olan bu yöreyi Türklere ve İslamiyete açmak için, bölgenin önemini de dikkate alarak büyük Türk velisi Şeyh Zeynüddin'i buraya göndermiş ve bir Tekke kurmuşlardır. Tahminen 1250 - 1330 yılları arasında yaşayan Şeyh Zenüddin kurduğu tekkede yolcuları, düşkünleri,, fakir fukarayı kazan kurarak doyurmuştur. TEKKEKÖY adının buradan geldiği söylenmektedir. 1399'da Tekkeköy Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1402 Ankara savaşından sonra Kubatoğullarının eline geçmiştir. 1419'da Çelebi Mehmet Tekkeköy'ü tekrar Osmanlı topraklarına katmıştır.

Osmanlılar döneminde burada Türkler ve Bizans döneminden kalma Rum halkı barış içerisinde yaşamışlardır. Ancak I. Dünya savaşı sırasında Türk ve Rum halkı arasındaki barış bozulmuştur. Kurtuluş savaşı sonrasında yapılan Lozan Antlaşması gereği buradaki Rum halkı Batı Trakya Türkleriyle yer değiştirmiştir.

ULAŞIM: 

İlçeye ulaşım genellikle karayolu ile yapılır. Samsun'a uzaklığı 14 km.dir. Samsundan Tekkeköye her an araç bulmak mümkündür. İlçeye demiryolu ile ulaşmakta mümkündür.

TARİHİ VE KÜLTÜREL DEĞERLERİ: 

Tekkeköy ören yerleri: Hitit ve tunç çağı dönemlerine ait buluntular ele geçmiştir. Bu buluntulardan; çarkta çekilmiş deve tüyü, al renkli keramikler çoğunluktadır. Burada bulunan mezarların ilk Tunç çağına ait olduğu saptanmıştır. Bu mezarlardan çıkan eşyaların Anadolu da bir benzerine daha rastlanmadığı belirtilmektedir.

Tekkeköy Mağaraları: Kalkolitik dönemi sergileyen yerleşim yerleridir. Bu mağaralar doğal oluşmuş ufak mağaraların genişletilerek ve oyularak iskan edilmesi sonucu meydana gelmiştir.

Şeyh Yusuf Zeynüddin Camii ve Türbesi: Şeyh Yusuf Zeynüddin, Anadolu Selçuklu Devleti zamanında yaşamış büyük İslam velisidir. Gavs-ı Azan Şeyh Abdülkadir-i Ceylani Hazretlerinin torunudur. Camii kendisi tarafından 1285 yılında yapılmıştır. Türbesi ise bu caminin bahçesinde yeralmaktadır.

Kültürel özelliklerini korumakla birlikte, diğerleriyle de kaynaşmıştır.

YEMEKLER:

Yöre yemekleri arasında Kazlı Pilav, Etli Yufka, Fırın Kebabı yaygın olarak yapılmaktadır. Tekkeköyde hamsili yemeklerde yapılmaktadır. Bunlar; hamsi tava, hamsili pilav, hamsili ekmek, kiremitte hamsi gibi yemeklerdir.

Vezirköprü: İl merkezine uzaklığı 116 km.dir. Fazıl Ahmet Paşa Camii ve Bedesteni ile Taşkale Camii ilçedeki önemli eserlerdendir.

Yakakent: İl merkezine uzaklığı 84 km. dir. İlçe doğal güzelliklerin zenginliği ile göze çarpar. Çam ormanları ile kaplı yeşil tepeler, masmavi sularla buluşur. Yakakent sahillerinde denize girmek için ideal doğal plajlar ormanla iç içe uzanmaktadır.

Gezgin Panda

Gezgin Panda

Eğlenceli video ve esprileri internetin en diplerinden sizlere ulaştırmaya çalışıyorum. Sistem gereksinimleri için bize sorunuz.

Önceki Yazı
Sonraki Yazı

Hakkımızda

Öncelikle websiteme hoş geldiniz. Blogum da makale yazarak dünyanın en şanslı insanı olduğumu düşünüyorum.

Instagram